Sayfalar

25 Ağustos 2010 Çarşamba

ayrılık.....


Derken,böylece küçük kız oldu genç kız..
Büyükannesi ile arada kuşak çatışması yaşasa da,ona asla kıyamıyordu......
Büyükannesindeyse anlayamadığı bir hüzün seziyordu genç kız...
Bir gün büyükanne onu karşısına alıp konuşmaya başladı..Belli ki bunu söylemek için çok düşünmüştü...
-Kızım artık büyüdün.Ben de yaşlandım.Bir ayağım çukurda.Ben ölürsem sen ortada kalırsın.O yüzden bu yıl babanla birlikte sen de gitmeli,babana alışmalısın(baba yurtdışındaydı).Hem Avrupayı da görmüş olursun..
Genç kız ağlamaya başladı..
-Benden bıktınız değil mi?.....deyiverdi.Aslında biliyordu bıkmadıklarını ama duygu sömürüsü yapıp kalmak istiyordu....
-Kızım herkes can atar gitmek için,sen kalmak için mücadele veriyorsun...
Bu konuşmanın üzerinden uzuz zaman geçmemişti ki baba geldi..Kızının işlemlerini yaptırdı.
Genç kız son ana kadar içinde ümit taşıdı ki büyükannesi "gitme kal" desin ....
Olmadı o son dakikalar gelmişti artık.Genç kız büyükanneye feci kırılmıştı...
Onun nasıl acı çektiğinin farkında bile değildi.Son gayretle atıldı büyükannesinin kollarına,ağladı,ağladı,ağladı....
Sanki asırlar kadar uzun,bir nefeslik kadar da kısa bir andı bu...
Ayıramadılar kızı büyükannesinden,çekmeye başladılar zorla...
Nihayet kopmuşlardı..Ve genç kız arabaya bindirilerek halası ve babası ile sonunu bilemediği bir yolculuğa çıkmıştı...
Geriye bir ümidi kalmıştı,bir ay sonra geri dönecek olan halası ile birlikte gelmek.Bu ümit yaşattı onu bir ay boyunca...
Artık genç kızı koruyan,kollayan,seven,okşayan,derdine ortak olan,cebine harçlık koyan hiç kimsesi kalmamıştı...
Hele büyükbabası,o da burnunda tütüyordu.
Hep alnından öpmüştü onu.O da zorla...
Çocuk öpülmez derdi.....
Ama genç kız bilirdi ki büyükbabası da onu çok severdi..Öyle güzel hisettirmişti ki bu duyguyu...
Onu büyütürken değil bir tokat atmak,asla sesini bile yükseltmemişti....
Nasıl hissetmezdi ki genç kız bu sevgiyi.......

1 yorum:

Yorumlarınız benim için çok önemli.....
Lütfen;
bir :)) bile olsa yorumlarınız beni mutlu edecek..