Sayfalar

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Abuk sabuk yazılar..


İşte çöküp bir kez daha yapılan o park
Tatili erken yaptık,havalar sıcaktı aslında ama biz gider gitmez yüzünü bir astı bir daha da gülmedi bize.
Denizin kıyısına gidip de ayağını bile sokamadan geri dönmek kadar kötü bir kısmet var mı?
Aynen öyle oldu.
Güzel bir ev tuttuk,hava soğuyunca dışarı bile çıkamadık.
Ben en güzel yemeklerimi yaptım çocuklarım için.Bulmaca çözdük..Denize giremedik......
Şimdi ise yaz tam anlamı ile hissettirirken kendini evden dışarı çıkmamaya gayret ediyorum...
Terlemekten nefret ediyorum.
Hele insanların ter kokularını hissetmekten iki kat daha fazla nefret ediyorum.
Hatta o kokular yüzünden sporu bile terk ettim.Çünkü kokuyu aldığım anda midem bozuluyor çıkartacak gibi oluyorum.Sabah aç karnına olunca bu durum kaçınılmaz oluyor.
Havalar ısınınca kurslar da çekilmiyor.Orası da ter kokuyor.Camları açmaya çalışınca da rahatsız olanlar oluyor haliyle...
Yaz güzel, mi çirkin mi?
İnsanlar vurdumduymaz mı,yoksa koku mu almıyorlar anlayamadım.
Oysa bir ter kokusunu yok edebilmek bu kadar zor olmamalı...
Su ve sabunun olmadığı yer yok.İnsanlar insanlara değer vermedikleri gibi kendilerine de değer vermiyorlar.
Ben insansız bir yerde yaşamayı düşünüyorum zaman zaman ama benim çevremdeki insanların çoğu bu kategoriye girmiyorlar.
Yanımdan geçip yere tüküren bir insanın suratına doğru kusmak geliyor içimden.Anca o zaman anlarlar belki yaptıkları hatayı...
En lüks arabaya binip de camından dışarı çöpünü atanlara ne demeli..
Yanından geçerken dik dik baksamda nedenini çözemediklerinden eminim.
Parklarda çocuklarını tuvalete götürmek yerine arkasını döndürüp çimenlerin kıyısına işetenlere söylemeye söz bulamıyorum OHA'dan başka...
Dahası belediye kaldırım yaptı diye sevinirken, bütün araçların otopark olarak kaldırımı kullanması sonucu, benim caddede yürümemin doğal karşılandığı bir ilçede yaşamanın ıstırabını nasıl anlatabilirim.
Yaya geçidini tretuarın üzerinden aşırtan bir belediyenin kafa yapısını anlamaya çalışmak da cabası.
Bir gün bu geçidin fotoğrafını çekip bu sayfada yayınlayacağım.
Dün aynı saçmalığın sadece Darıca'da değil Tuzla'da da yapıldığını gördüm onu da çekeceğim.
Yolu geçerken tretuardan atlayıp bir daha yaya geçidine inip öyle bitirmenin yoruculuğunu.Hadi ben geçtim engelli ya da yaşlı vatandaşlar nasıl geçecekler bu yüksek tretuarı?
Kimsede mantık işlemiyor.
Hep dedim bu ilçeyi yöneten insan benden akıllı olsun diye......
Ama sonuç ortada......
Hep yaz boz bir daha yaz mantığı var.
Alışveriş yapmak için dükkanların yoğunlaştığı çarşıya gidiyorum,arkamdan arabalar son ses kornaya basıyor.Sanki yürüyecek yol var da ben yürümüyorum.
Arabaların park etmediği kaldırımlara dükkanlar mallarını sergilemişler.
Olmamış küçük masalar ve sandalyeler koymuşlar.
Ben mübarekler madem bu yapılanlara ses çıkarmayacaksınız bari birbirine paralel olan sokakların birini trafiğe kapatın da rahat yürüyelim......

1 yorum:

  1. Aynen katılıyorum arkadaşım.Çevreye karşı okadar duyarsızlaştılarki ikaz ettiğimizde sende manyakmısın git işine be.. cevabı gibi bazen daha kaba, pis karşılıklar alıyoruz.Eşimde bana bir gün sıkı bir dayak yiyeceksin birinden sus karışma diyor.ama yinede dayanamıyorum.çöpe giderken yoldan çöp bile topladığım oluyor,bende manyaklaştım yanii...

    YanıtlaSil

Yorumlarınız benim için çok önemli.....
Lütfen;
bir :)) bile olsa yorumlarınız beni mutlu edecek..