Tam oturup yazacaktım ki birşeyler bir telefon.Eşim é"en yoldayım geliyorum,yemek var mı?" diye arıyor.
Saat 15.30 ve öğle yemeği.....
Hiç fırsatım yok yazmaya hiç...Okukllar da kapalı olunca.Kendime ayıracak bir saatim bile olmuyor....
İsyan bayrağı açmama az kaldı.....
Oynatmaya az kaldı doktorum nerde?
Yok doktor da ben oynatan da ben..
Devam et bakalım nereye kadar dayanacaksın.
Yarın başlarım evde terör estirmeye..
Sıkıldım mı öyle..Önümüz ramazan artık hep beraber evdeyiz aile saadeti.
Nasıl saadetse faturası hep bana kesiliyor.
Temizlik bende,çamaşır bende,bulaşık bende,ütü bende...
Tatil de yoktu bu sene..
Oynatmak üzereyim.
Belki eylülde giderim.
Belki sabrederek dayanma gücümü sınarım.
Belli bir noktaya gelince zaten pollyana oluveririm.
Olmazsam depresyona girerim,depresyona girince doktora giderim.O da bana hiçbir işe yaramayan ilaçlardan verir.Bir ikiyıl kullandıktan sonra"olay sende bitiyor,ilaç kullanmak da kullanmamak da senin elinde" der.
Ben yine başa dönerim..
Yok yapmam.Bir daha işi o safhaya getirmem.
Kendimin doktoru olmayı öğrendim artık.
EN İYİSİ POLLYANACILIK....
pişir yedir yıka kurut ritüeli hep aynı bizde de.
YanıtlaSilmonoton değil mi neval.aynı şeyleri hissettik demek ki...teşekkürler.
YanıtlaSil