Sayfalar

6 Eylül 2010 Pazartesi

Nikah


Nikah günü yaklaşıyordu.Öyle pek fazla birşey alacak gücü yoktu delikanlının.Bu hayat mücadelesinde yalnızdı.Anne ölünce kardeşi ile birlikte paylaşmıştı hayatını.Anne toplar,baba dağıtır sözü bir kez daha gerçekleşmişti işte.
Baba hiçbir olayla ilgilenmiyor ve hiçbir destek vermiyordu....
Gençler elele verip bu yuvayı kurma konusunda kararlıydı.Hiçbir şey yıldıramayacaktı onları.
Genç kız sadece yatak odası mobilyasını aldı.Mutfak için ufak tefek şeyler o kadar.Delikanlının,çok kaliteli olmasa da her türlü mobilyası ve beyaz eşyası vardı...
Bir ev tuttular,kızın eşyalarını da yerleştirdiler...
Nikah günü geldi.....
Hep nedense aksilikler nikah gününü bulur...
Kuaföre gidildi.Genç kızın yanında kendi ailesinden sadece hala kızı vardı...
Ama gitmeden evvel görümceyi de evden almak gerekiyordu.Ve o evde o kadar uzun süre oturulup sohbet edildi ki neredeyse kendi nikahlarına geç kalacaklardı.
Saçlar yapılıp gelinlik giyildikten sonra yola koyuldular.Nikaha yetişmekiçin basabas gidiyorlardı.
Büyükanne kuaförden sonra eve gelmelerini tembihlemişti.Adettendi...Kırmızı kurdele bağlanacaktı.
Erkek tarafı hiç de kız evine gitmeye niyetli görünmüyordu.
Kız son bir atak yapıp diretti.Bunu büyükannesine olan saygısından yapması kaçınılmazdı...
Ve nikah salonundan da öteye gittiler.
Büyükanne beklemekten ve hiçe sayıldığını düşünmekten gerilmişti...
Genç kız bir atak yapıp elini öpmek istedi...
Büyükanne elini vermedi...
Otoriterdi....
Hiçe sayıldığını düşünmek belli ki gücüne gitmişti...
Baba gelmediği için kuşağını bağlamak hala  oğluna düşmüştü..
Kuşak bağlanırken o hala büyükannesini incitmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyordu...
Üstelik erkek tarafı müdanasızdı.Vermezsen verme elini diye bir söz işitti kız,büyükannesinin duymamış olmasını diledi....
Ve başı önde,dünyada en çok sevdiği insandan kırgın ayrılıyor olmanın acısını yüreğinde hisederek,nikah  salonuna doğru yola koyuldular...
Bekleme odasında hep bir sürpriz yapıp da babasının gelmesini bekledi genç kız.Onun için önemliydi bu...
Annesinin gelemeyeceğini biliyordu.Ama babasını son dakikaya kadar bekledi.Masaya doğru ilerlerken gözleri hep onu aradı.Yoktu...Kendine kızdı:
-Salak dedi,böyle şeyler hep filmlerde olur....Gerçek hayatta olmuyor işte...
Ve nikah nasıl kıyıldı nasıl evet dedi nasıl o masadan kalktı,rüyada gibiydi.
Ve masadan kalkar kalkmaz büyükannesinin ağladığını ve bayıldığını gördü.Bir koşuşturmaca vardı ve aslında hissettirmiyorlar gibiydiler.
Genç kız ne lursa olsun büyükannesine doğru manevra yaptı.Hatta aklında nikahtan dönmek bile olsa razıydı.Yeter ki o üzülmesin.
Halası yolunda duvar oldu.
-Yok birşey....dedi.
Sadece çok sevindi.Sevinçten ağlıyor...
-İnanmıyorum dedi genç kız..
Halası:
-Ben kefilim. hadi git tebrikleri kabul et....
Dinledi genç kız..
Herkes tebrik etti.Ellerini öptü herkesin.Ama bir tek kayınpederi genç kızı tebrik etmedi.Oğlunu tebrik etti ve.
-Keşke annen de bu günleri görseydi deyip ağlamaya başladı ve uzaklaştı oradan.Belki farkında bile değildi ama ayrıntılar işte....
Ve evlerinin yolunu tuttular.
Bir balayı gezisi falan hakgetire...Takılan paralarla buzdolabının son taksiti ödendi...
Bir hayal kırıklığı değildi bu...Kız halinden son derece memnundu.
Çünkü eşi onu seviyor ve ona değer veriyordu...
O da eşini seviyordu.Birlikte elele verip istedikleri hedefe ulaşacaklardı mutlaka....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için çok önemli.....
Lütfen;
bir :)) bile olsa yorumlarınız beni mutlu edecek..