Sayfalar

26 Aralık 2010 Pazar

Şiddet şiddet hep şiddet....Yeter artık yeter be!.....



Hep aynı devlet şiddet gören kadını koruyamadı...Üstelik sadece eş değil kızları da şiddet görmüş.Yani adam kendi canından,kendi kanından olan kızlarına da bunları yapmış.
Bugün Ayşe paşalı artık yaşamıyor..
Kızının çabası da zaten bundan sonra kadınlar böyle şiddete maruz kalmasınlar diye..
İşte kendi ağızından anlattıkları.:


Burcu Paşalı, yaşadıklarını şöyle anlattı:






"Annem sürekli şiddete maruz kalıyordu. Bazen ben de kardeşlerim de şiddete maruz kaldık.Babam sağlıklı, ne yaptığını bilen, mantıklı düşünebilen bir insandı. Her seferinde farklı gerekçelerle öldüresiye dövüyordu annemi. 2009 Mart ayında gerçekleşen dayak medyaya taşındı ama öncesinde bundan daha şiddetli olan darplara da tanık olduk.Önceden bilinçli değildik, belki bilmiyorduk, cesaret edemedik.






Susup oturuyorduk, hiç kimseye birşey söyleyemiyorduk, korkuyorduk çünkü hepimiz... Mart ayındaki darpda polise ben haber verdim. Mutfakta döverken ben odaya gidip polisten yardım istedim. Polis ekipleri geldi annemin o halini gördüler. Annem çok kötüydü, saçı başı dağınık yüzü yara bere içindeydi.Polis anneme 'Şikayetçi misiniz?' diye sordu. Polisler duydu o kişi de 'Şikayetçiyim de de gör bak ben sana ne yapıyorum' dedi. Sonra polisler aşağı indiler artık nasihat mı verdiler ne yaptılarsa 5 dakika sonra yukarı çıktı. Yine o gece 11'de başlamıştı 4'e kadar devam etti işkence...






"ANNEM KÜÇÜK KARDEŞİME KIYAMADIĞI İÇİN BOŞANAMADI"






Annemin ailesi anneme hiçbir şekilde "boşanma, yuvanı dağıtma" gibi şeyler söylemedi. O kişinin ailesi yok öyle söyleyim. Babası 4 yıl önce vefat etti, üvey annesi var. Zaten öyle yakın akrabalık bağları olan biri değil, yalnız... İçki içiyor ama uyguladığı şiddeti hep içkiliyken yapıyor diye bişey yok. Ayık kafayla da çok defa şiddete maruz kaldık.Annem daha önce boşanmadı çünkü küçük kardeşim babayı çok seviyordu. 2006'da boşanma gündem geldi. Annem küçük kardeşime kıyamadığı için gerçekleşmedi. Kardeşim hep ağlıyordu. Ben yurtdışındaydım "babamı getirin bana" ağlıyormuş. Annem tekrar birleşmek durumunda kaldı.Olay basına yansıdı ondan sonra yollarını ayırdılar, ayrı yaşamaya başladılar. Haziran ayında da boşanma gerçekleşti. Tehditler hep devam ediyordu boşanmadan önce de boşanmadan sonra anneme, dayıma, teyzeme ölüm tehditleri hep devam ettii. Koruma istedik. Boşanmadan önceki koruma talebimiz gerçekleşti. 6 ay evden uzaklaştırma kararı verildi ama bu sürede kimi zaman bizimle yaşadı, kimi zaman geldi kapıya dayandı... neler neler...






"ÖZELLİKLE DOĞUM GÜNÜMÜ SEÇTİ"






Olay günü ben yine burada değildim, yurtdışındaydım. Bildiğim kadarıyla sabah annem işe gitmek için evden çıkıyor. Arabasını bizim yan binanın önüne park etmiş, annem artık görmedi mi gördü de bile bile mi gitti orasını bilemiyorum. Eve çok yakın bi yerde annemin işe gittiği güzergah değil de başka bir yolda annemi bıçaklayarak öldürmüş. Annem ruhunu teslim ettikten sonra dayımı aramış.






"Ablanı öldürdüm, çalılıkların oraya attım. Ölüsünü gel al" diye haber vermiş.O gün benim doğum günümdü. Sabah dayım aradı. Ben doğum günümü kutlayacak zannettim. "Kızım, annen rahatsızlanmış hastaneye kaldırıldı. Seni görmek istiyor. Türkiye'ye gelmen lazım bugün" dedi. Ama dayım beni aradığında annem çoktan vefat etmiş.Özellikle o günü seçti çünkü bu olayı planladığını biliyorum. Düşünmüyorum, biliyorum... Boşanmadan sonra kız kardeşlerimin yaz tatilinde 1 ay onunla yaşaması için karar alınmış. Bu süre içinde kardeşlerime sürekli "annesiz yaşayabilir misiniz? Annenizi öldürsem ne yaparsınız?" diye sormuş. Bunun dışında evde balta olduğunu söyledi kardeşlerim. Annemi öldürdüğünü düşündüğümüz bıçağı evde kardeşlerime göstermiş. "Bu bıçakla annenizi, ablanızı, dayınızı keseceğim" diye göstermiş bıçağı. Onun dışında tatilden sonra laptop'ı kardeşlerime ödünç veriyor. Biz de geçmişinde neler aramış diye bakma gereği gördük. Orada TCK adam öldürme, TCK adam yaralama yazıyordu. Gerekli yerlere, Cumhuriyet Başsavcısı'na bildirdik, bakalım ne olacak.Ben çok korkuyordum hala da korkuyorum çünkü artık başımızda bizi koruyabilecek annemiz de yok. Dayım teyzem var ama nereye kadar varlar. Bize daha ciddi bir savunma, daha ciddi merciilerin koruması gerekiyor bence.Kimse sessiz kalmamalı çünkü sessiz kaldıkça, bastırıldıkça, sindirildikçe kadınların üzerine çok fazla geliniyor. Nen annemde bunu gözlemledim. Kendim hiç öyle olmayı düşünmüyorum."










Kaynak : http://www.internethaber.com/cinayeti-tckya-gore-planlamis-316907h.htm#ixzz19CONvVGu

2 yorum:

  1. Şu dakıkalar da bıle
    bı cok kadın sıddet goruyor

    sıkayet anında
    kocandır yapar

    hadı kızım barısın gır kocanın koluna
    aferın hadı sımdı evınnıze dıye
    tamamyle sıddete teslım edılmıs bı duzen oldukca bu ulkede
    boylesı acıları daha cok görur yasarız :(

    YanıtlaSil
  2. Halısın öykü ama cezalar da caydırıcı değil kii...
    O adam birkaç yıl sonra tekrar çıkıp da kızlarına aynı şeyi yapmaz mı...
    Allahım bu Türkiye'den idam kaktı da ne oldu?
    Çok mu insancıl düşünmeye başladık yoksa suç işleme daha mı çoğaldı?
    Artık takkeyi önüne koyup düşünme zamanı gelmedi mi?
    İnsanlar sanki bir suç makinesi gibi çalışır oldu...

    YanıtlaSil

Yorumlarınız benim için çok önemli.....
Lütfen;
bir :)) bile olsa yorumlarınız beni mutlu edecek..